Kamalak Arabuluculuk Merkezi

+90 312 261 4001

info@kamalakarabuluculuk.com

Sağlık Hukuku Arabuluculuğu

Faaliyet Alanlarımız

Ülkemizde de arabuluculuk, 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile bir "alternatif bir çözüm yöntemi olarak" uygulanmaya başlamıştır. Geçen süre içerisinde hukukun çeşitli alanlarında yaygın olarak kullanılmaya başlayan arabuluculuk, 28.07.2020 tarihinde tüketici uyuşmazlıklarında da uygulanmaya başlamıştır. Sağlık hukukunda arabuluculuk bir yönüyle tüketici uyuşmazlıklarından kaynaklanan ihtilaflardan olması nedeniyle bu kapsamda değerlendirilmiştir.

Sağlık Hukukunda Arabuluculuk


Sağlık hukuku alanında ihtisaslaşmış mahkemelerin bulunmaması, açılan davaların konusuna
göre yargılamanın farklı mahkemelerde görülmesi, bilirkişi raporlarının birbirlerinden  farklılık arz etmesi ve benzeri sebeplerle bu alanda alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri arayışına girilmiştir.

Arabuluculuk, 6325 sayılı kanun kapsamında “Sistematik teknikler uygulayarak görüşmek
ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen bir çözüm yöntemi” olarak tanımlanmıştır. Arabuluculuk, mahkeme yoluna göre çok daha hızlı ve ekonomik bir süreçtir. Bunun yanı sıra tarafsız ve bağımsız bir kişi tarafından yürütülmesi, süreç içinde tarafların eşit haklara sahip olması, kendi iradeleriyle ortak bir noktada kendi çözümlerini üretebilmeleri ve en önemlisi tüm hususların kişilik hakları ve itibarları gereği tamamen gizlilik ilkesi içinde yürütülmesi büyük avantajlar sağlamaktadır.

Avantajları

Sağlık Hukuku konusunda ihtilafa düşüldüğünde, dava açmak isteyen birçok kişi, en başında mahkemeye yüksek miktarda harç ödemek zorunda kaldığı için ekonomik durumlarının elverişsizliği sebebiyle hak arama özgürlüklerinden vazgeçmektedirler. Yargılama sonunda çıkan kararlar konusundaki değişkenlik de haklarını arama noktasında tereddütlere sebebiyet vermektedir. Buna mukabil arabuluculuğa başvuru yapılabilmekte ve taraflar kendi kontrolleri doğrultusunda istedikleri sonuca, menfaat ve ihtiyaçları doğrultusunda farklı çözümlere ulaşabilmektedirler.

Hastaneler ve doktorlar açısından ele alındığında ise mahkemelerin aleniyet ilkesi gereğince yaşanan olaylar çevreye ve kamuya yansımakta, bu durum onların itibarlarını zedelemektedir. Yıllar süren yargılama süreci hastanın davadan beklediği fayda noktasında da anlamını yitirmektedir.

Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde sağlık hukuku alanında uzman arabulucuların yetiştirilmesi ve bu konudaki başvuruların devlet tarafından da teşvik edilmesi hususunda, tarafların mağduriyetlerini gidermek adına arabuluculuğun temel ilkeleri olan tarafsızlık, eşitlik, gizlilik ve iradilik ilkeleri ile hasta hakları çerçevesinde bu iki alanın ortak benzeşen yönleri ile sağlık hukukunda arabuluculuk konusu gündeme gelmekte ve önem arz etmektedir.

Kapsamı

Sağlık hukukunda arabuluculuk, genel olarak doktor hatalarından kaynaklanan davalar ile malpraktis davalarından kaynaklanan ihtilafların çözümünde kullanılır. Sağlık hizmeti alanların veya sağlık hizmeti sunanların karşı karşıya kaldığı anlaşmazlıkların çözümünde kullanılan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.


Sağlık hizmeti alanlar, sağlık hizmeti sunanlar veya sağlık hizmeti sunanların çalışanları arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk yöntemi kullanılabilir. Bu uyuşmazlıklar, hastanelerde, sağlık merkezlerinde, kliniklerde, doktor ofislerinde veya diğer sağlık hizmeti sunan kurumlarda yaşanabilir.
Sağlık hukukunda arabuluculuk süreci, uyuşmazlık konusu olan tarafların bir araya gelmesi ve arabulucunun yönlendirmesiyle gerçekleşir. Tarafların amacı, uyuşmazlığı dostane bir şekilde çözmektir. Arabulucunun görevi ise tarafların ihtiyaçlarını ve taleplerini dinleyerek, uyuşmazlığı çözmeye yönelik bir çözüm önerisi sunmaktır. Arabuluculuk sürecinde amaç, tarafların uzlaşması ve karşılıklı anlaşmaya varmasıdır.

Sağlık hukukunda arabuluculuk süreci, mahkeme sürecine göre daha hızlı ve maliyet açısından daha düşüktür. Ayrıca, tarafların ilişkilerinin devam etmesi ve birbirleriyle çalışmaya devam etmesi önemliyse, arabuluculuk yöntemi daha uygun bir çözüm olabilir.

Sağlık Hukuku Arabulucu


Av. Mehtap Kamalak, 2012 yılından bu yana avukatlık hizmetinde bulunmaktadır. Aynı zamanda Arabuluculuk Daire Başkanlığı'nda kayıtlı arabulucu olarak görev yapmakta ve sağlık hukuku arabulucu olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Arabuluculuk konusundaki çalışmalarımızı web sitemiz üzerinden takip edebilirsiniz.